top of page

MUTFAK

10 Adımda İş Kurmak

Cesur bir adım atarak kendi işinizi kurmaya karar verdiniz. Tebrikler. Evet oldu, gerçekten yapıyorsunuz! Ama unutmayın, bu aşama; iyimserliği, coşkuyu, anksiyeteyi ve kafa karışıklığını harmanlayan bir duygu kasırgası yaratabilir. Muhtemelen bu satırları okuduğunuz şu esnada, mutluluktan uçmak ile soğuk terler dökmek arasında gidip geliyorsunuz – ki bu bütünüyle normaldir. Zira bir girişim başlatmak güzel bir şey olduğu kadar yoğun ve baskılı bir süreci de beraberinde getirir.



Ancak endişeye mahâl yok. Biz de aynı yoldan geliyoruz ve yardım etmek için buradayız. Bu yazıda, “Hadi canım, gerçekten yaptım mı?” hissini frenleyecek ve o büyük sorumluluğu üstlenirken size yardımcı olacak 10 pratik adımı detaylarıyla açıklayacağız.


tl;dr?


Afili bir isim seçin ve sonrasında bizlerin de yardımıyla bir dolu evrak işini halledin. Banka hesabı açın. Sigorta ve vergi meselelerini halledecek profesyonellerle anlaşın. Kutlamaya başlayın.


Adım 01 | Bir İsim Seçin


İşinizin en keyifli kısmı... Serbestçe beyin fırtınası yapın. Potansiyel seçenekleri içeren bir liste hazırlayın ve o mükemmel ismin sihirli bir değnek yardımı ile bir gecede aklınıza gelmeyeceğini unutmayın. Yani sabırlı olmakta fayda var. Tercih edeceğiniz işletme adının çağrıştırmasını istediğiniz fikirler, semboller, sesler ve görseller üzerine kafa yormak faydalıdır. Seçenekleri bir kez daralttığınızda; arkadaşlarınıza, ailenize ve potansiyel müşterilerinize listenizin en tepesindeki isimler hakkında ne düşündüklerini ve bu isimlerin onlarda uyandırdıklarını sorabilirsiniz.


Olası isimler listeniz bir olgunluğa ulaştığında, alternatiflerinize uygun domainlerin (web alan adı) kullanılabilirlik durumunu incelemeniz gerekir. Paralel şekilde, sizin sunmak istediklerinize benzer ürün ve hizmet sunan aynı isimde başka bir işletmenin var olup olmadığı ile ilgili bir ön araştırma yapmanız da çok önemlidir. İşletmenizin, seçmiş olduğunuz marka adını serbestçe ve başkalarına ait hakları ihlal etmeden kullanabilmesi için tamamlamanız gereken başarılı bir marka başvurusunun ilk adımları bunlardır. Marka başvurusu süreci pek çok katmandan oluşur ve umulan, ön araştırmalarla başlayan sürecin Türk Marka ve Patent Kurumu nezdindeki tescille sona ermesidir. Daha detaylı bilgiye ihtiyacınız varsa, ofiste mütemadiyen güzel kahve bulunduruyoruz.


Adım 02 | İşinizi Finanse Edin


Mali durumunuzun röntgenini çekin. Eğer sermaye ihtiyacınız varsa olası fon kaynaklarını araştırın. Daha fazla bilgi için Girişim Finansmanı: İşim İçin Nasıl Yatırım Bulurum? yazımızı okuyun.


Adım 03 | Bir Yapıya Karar Verin: Limited mi Anonim mi?


Hangi şirket türünün sizin için daha işlevsel olacağına karar verin – limited mi, anonim mi? Bu iki model arasındaki temel farkları öğrenmek için Limited Mi Anonim Mi? yazımızı okuyun. Daha fazla seçenek isterseniz, Girişimim İçin Hangi Şirket Daha Avantajlı? ve B Corp Nedir? sizi bekliyor.


Girişiminizin hukuki yapısına karar verdiğinizde, kuruluşu tamamlamak için bazı evrak işlerini halletmeniz gerekir. Bu süreçte bir avukatın kapısını çalmanızı önemle tavsiye ediyoruz. Bizi isterseniz, nerede bulacağınızı biliyorsunuz.


Adım 04 | İşletme Adınızı Tescil Edin


Eğer ticaret unvanınız ile işletme adınız birbirinin aynısı ise bu adımı atlayabilirsiniz. Ticaret unvanı dediğimiz şey, esas sözleşmenizde yer alan resmi ticari adınızdır. Ancak eğer farklı bir isim altında faaliyet yürütüyorsanız o halde işletme adınızın tescili gerekir.


Daha en baştan ticaret unvanınızla iş yapmamak gibi bir fikriniz varsa, henüz kuruluş aşamasında işletme adınızı tescil ettirerek ilk günden itibaren dış dünya ile bu isim üzerinden ilişki kurabilirsiniz. Diğer taraftan bu kararı kuruluştan sonraki bir dönemde almanızın önünde de hiçbir engel yoktur. Her durumda, işletme adı kullanmaya karar verdiğiniz andan itibaren 30 gün içerisinde tescil işlemlerini yapmış olmanız beklenir. Aksi halde birtakım yasal yaptırımlarla karşı karşıya kalabilirsiniz.



Adım 06 | İşiniz İçin Bir Banka Hesabı Açın


Kişisel hesaplarınızdan bütünüyle ayrı bir banka hesabı açın ve kullanın. Eğer bir gün dava edilecek olursanız bu çok önemlidir. Zira şirketiniz yargılama neticesinde hükmedilen tutarı ödeyemezse mahkeme “tüzel kişilik perdesinin aralanmasına” karar verebilir. Daha yalın bir Türkçe ifadeyle; eğer şirket olmanın gerektirdiği formaliteleri yerine getirmezseniz, yüce hâkim hissedarların ya da yönetim kurulu üyelerinin kişisel varlıklarına doğrudan el atabilir. Bahsi geçen şirket formalitelerini yerine getirmemenin en tipik yollarından birisi de kişisel mal varlığınız ile şirketin varlıklarını birbirine karıştırmaktır. Kısacası, böyle bir şey yapmayın!


Girişiminizin hesapları için bir banka ile anlaşma sürecinde girdiğinizde, doğrudan kişisel işlerinizde çalıştığınız bankaya gitmek yerine önce mevcut seçeneklerin tamamını objektif bir gözle değerlendirin. Tek bir bankaya bağlı kalmak işlevsel gözükse de diğer bankalar küçük işletmeler için daha iyi şartlar öneriyor olabilir. Özellikle hesap işletim ücreti, kart aidatı, fonksiyonel bir online bankacılık, limit aşımı meselesi, faiz, çek sistemi ve para çekme gibi konular arasındaki farklara dikkat etmelisiniz.


Adım 07 | İş Yeri Açma Ruhsatını ve Gerekli Lisansları Alın


Her işletme legal olarak faaliyet gösterebilmek için bazı adımları takip etmelidir. Örneğin, bir iş yeri açmak istediğinizde bağlı bulunduğunuz belediyeden iş yeri açma ruhsatı almanız gerekir. Alacağınız ruhsatın türü ve kapsamı hangi alanda nasıl bir faaliyet gösterdiğinizle doğrudan ilgili olarak değişecektir. Bu sebeple ruhsat başvurunuz yine çalışma alanınıza bağlı olarak beklediğinizden daha çetrefilli bir hâle gelebilir. Diğer taraftan iş sahanız, ilgili idari mercilerden hususiyet arz eden başkaca izin ve lisansların alınmasını da zorunlu kılıyor olabilir. Anlayacağınız, açılış pastasını üflemeden önce tüm bu detayları aradan çıkarmalısınız.


Adım 08 | Bir Sigortacıya Ulaşın


Girişimler, riskin bir kısmını sigorta poliçeleri üzerinden yönetirler. Sigortacılık pazarı ise bu konuda işletmelere bolca seçenek sunmaktadır. Bununla birlikte “aşkın” sigorta yaptırmak da istemezsiniz. Önemli olan doğru dengeyi kurmaktır — yani akla gelebilecek her risk için poliçe yapmadan maksimum korumayı elde etmek.


Sizin için işlevsel olabilecek ve yaygın kullanılan iki poliçe tipi, iş yeri sigortası ve sorumluluk sigortasıdır.


  • İş yeri sigortası girişiminizi; yangın, hırsızlık ve afet gibi risklerden koruyan bir sigortadır. İlgili şirketler, iş yeri sigortasının kapsamını isteğinize göre daraltıp genişletebileceğiniz çeşitli poliçe tipleri sunmaktadır.

  • Ticari Sorumluluk Sigortaları, ya da geniş kullanımıyla “sorumluluk sigortaları” çalışanlarınızın ya da üçüncü bir kişinin sizin iş yerinizde ya da işiniz yüzünden zarar görmesi vb. riskleri kapsayan sigorta tipidir. Üçüncü şahıs, işveren ve ürün gibi türleri vardır. Aynı zamanda işin durması, kara taşıtları kazaları ve yanlış mesleki uygulama gibi konular için özelleşmiş poliçeler de mevcuttur.


Bu yazı kapsamında sigorta konusunun üzerinden yalnızca yüzeysel olarak geçtik. Size tavsiyemiz bir broker (girişiminiz için en iyi poliçeyi en iyi anlaşmayla bulmanıza yardımcı olabilecek kimseler) ile temasa geçmenizdir. Günün sonunda aradığınız, sektörünüzde uzmanlaşmış ve işinizi nasıl yürütmeyi planladığınızı anlayabilecek bir profesyonelidir.



Adım 09 | Bir Mâli Müşavir İle Anlaşın


Vergi avantajlarından ve beyannamelerinizin doğru verildiğinden emin olmak için bir mali müşavir ile anlaşmanız gerekir. E-Defter ve e-beyanname gibi kolaylaştırıcı birtakım araçlar yakın zamanda hizmete girmiş olsa da her gün değişmeye ve yenileşmeye müsait vergi mevzuatı ve avantajlarından doğru zamanda doğru şekilde haberdar olmak için bu elzemdir. Ancak bu profesyoneli doğru seçtiğinizden emin olmalısınız. Çünkü yapacağı bir hata doğrudan sizi de bağlar. Buzullar arasında kayıkla seyahate benzeyen bu uğraşla ilgili olarak kendinize çok güveniyorsanız “DIY” yoluna da gidebilirsiniz elbet. Ancak basit bir fırsat-tehdit analizi yapacak olursak bunu önermeyiz.


Adım 10 | İşveren Yükümlülüklerini Anlayın


İşverenler, günlük operasyonlarda onlara yardımcı olacak çalışanları işe alırken, birtakım hukuki, vergisel ve bürokratik yükümlülüklere uyum sağlamak zorundadırlar. Yani her şeyden önce bir çalışan istihdam etmeden önce ona ihtiyacınız olduğundan emin olun. Belki de bir freelancer ile meselenizi çözebilirsiniz? Bu bağlamda, bir çalışanla freelancer arasındaki farkı anladığınızdan emin olun. Eğer bu ikisi eksenindeki nüansları yakalayamaz ve freelancerlara çalışanınız gibi muamele etmeye başlarsanız, SGK hayal dahi edemeyeceğiniz cezalarla kapınızı çalmaktan büyük bir memnuniyet duyacaktır.


+ + +


Şimdi, her şey bu 10 adımla bitti mi? Açıkçası, bir iyi bir de kötü haberimiz var. İyi haber, “bahtiyar” bir girişimci olma konusunda doğru yoldasınız. Kötü haber, ülkemizin ulusal ve yerel ölçekteki güzide kurumları işinizi bir kere kurmakla yakanızdan düşmez. Aslında, her yıl girişiminizin yerine getirmesi ve uyum göstermesi gereken çeşitli hukuk, vergi ve işverenlik yükümlülükleri vardır. Endişelenmeyin, sizi orada da yalnız bırakmayacağız. Siz en iyisi mi bir soluklanın ve yeni kurduğunuz işi kutlayın. Daha sonra hazır olduğunuzda şuraya bir mail bırakabilirsiniz. Kim bilir, belki de bir kadeh "Veuve" eşliğinde…  


11/10/19



İlgili Kaynaklar:


Sorumluluk:  Bu sayfa altında sağlanan içerik tamamıyla bilgilendirme amaçlı olup hiçbir şekilde reklam, tanıtım vb. adlar altında değerlendirilemez, hukuki tavsiye olarak yorumlanamaz ve izinsiz olarak kullanılamaz. Bu makaleyi okumanız bizimle avukat - müvekkil ilişkisi kurduğunuz anlamına gelmeyecektir. Eğer daha detaylı bilgi edinmek isterseniz, Cihangir Hukuk yardımcı olmaktan memnuniyet duyar. Bize buradan ulaşabilirsiniz.

bottom of page