top of page

MUTFAK

Girişiminizi Kurarken Bir Şirkete İhtiyacınız Var Mı?

Güncelleme tarihi: 30 Eyl 2019

Teknik olarak, işlerinizi yürütürken bir tüzel kişiliğe ihtiyacınız yoktur. Girişiminiz, her ikisi de görece daha az formaliteye sahip “şahıs işletmesi” yahut “adi ortaklık” çatıları altında da kurgulanabilir. Diğer taraftan hayaliniz uzun soluklu bir yürüyüş ise, sizin için daha parlak yolların varlığından söz edebiliriz. Karar vermeden önce birkaç detayı göz önüne almanız gerekiyor. Fakat biz öncelikle şu “şahıs işletmesi” ve “adi ortaklık” kavramlarına biraz daha yakından bakalım.


Şahıs İşletmesi ve Adi Ortaklık


“Şahıs işletmesi” (yalnız uçanlar: tek kişi) veya “adi ortaklık” (takım oyunu: bir kişiden daha fazlası) fikri, işlerin başında pek çok girişimciye fazlasıyla çekici gelir. Zira daha düz bir vergilendirme sistemine, esnek bir organizasyon yapısına ve görece daha masrafsız bir başlangıç imkanına sahiplerdir. Kuruluşlarını evrak işlerine gömülmeden tamamlama şansı da cabası… Aslında pek çok insan, farkında bile olmadan bu şekilde bir işletme kurmuştur. Hatta şu anda bile böyle bir yapının parçası olabilirsiniz! Bunun için tek gereken kâr amacı güderek faaliyette bulunmak, nefes almak ve gözlerinizi kapatıp açmaktır. Tamam, nefes almak ve gözlerinizi açıp kapatmak tercihe bağlı olabilir.


AMA, “Şahıs İşletmeleri” ve “Adi Ortaklıklar” ile ilgili hikâye bunlardan ibaret değil…


Sınırsız Sorumluluk Problemi 


İşinizi kurarken göz önüne almanız gereken en önemli husus sınırsız sorumluluk meselesidir. Şahıs işletmesi yahut adi ortaklık şeklinde faaliyet yürüttüğünüzde kişisel mal varlığınız ve işletmenize ait mal varlığı arasında bir ayrım yapılmaz. Peki, bu ne demektir? Örneğin; ürün ya da hizmetlerinizi kullanan birisi bu sebeple bir zarar gördüğünde, olası bir yargılamada yalnızca işletmeniz değil siz de kişisel olarak sorumluluğu üstlenmek zorunda kalabilirsiniz. 


“Adi ortaklık” çatısı altında iş yapmak ise durumu daha riskli hale getirebilir. Çünkü ortaklarınızın eylemleri nedeniyle sorumlu tutulmanız da mümkündür. Yani, eğer ortağınız gözlerini karartır ve işiniz için ayırdığınızdan daha fazlasına mâl olacak şeylere kalkışırsa; evinizi, arabanızı ve aileden kalma arsanızı bile kaybetme noktasına gelebilirsiniz. Özetle, şahıs işletmesi veya adi ortaklık şeklinde faaliyette bulunurken alınacak herhangi bir risk, kişisel varlıklarınızı da tehlikeye atar.


İşte iyi haber! Çaresiz değilsiniz.


Hala umut var! Eğer kendiniz için en doğru tüzel kişilik türünü seçip vücuda getirirseniz, sorumluluğunuzu sınırlayabilirsiniz. Adından da anlaşılabileceği üzere “Limited Şirket” (tabelalarda gördüğünüz haliyle LTD. ŞTİ.) size kişisel varlıklarınız için bir sorumluluk kalkanı sunar. Aynı şekilde “Anonim Şirket” (A.Ş.) de benzer bir prensiple çalışır. Gerekli kurumsal formaliteleri (kararları usulüne göre almak, müstakil banka hesapları açmak, şirketin bağımsızlığını korumak vb.) yerine getirdiğiniz takdirde; ürün ya da hizmetlerinizi kullanan birisi bu sebeple bir zarar görse dahi, olası bir yargılamada sadece işletmeniz sorumlu olacak, kişisel sorumluluğunuz gündeme gelmeyecektir. Bu, ortakların ve size katılmaya ikna edilen yatırımcıların yalnızca işletmeye koydukları sermaye kadarını kaybedebileceği anlamına gelir.



Anonim ve Limited Şirketlerin Avantajları


Anonim ve limited şirketlerin başka avantajları da vardır. İşte birkaçı:

  1. Adi ortaklıkta; herhangi bir ortağın ortaklıktan çıkması, aksi en başta kararlaştırılmadıkça ortaklığın tasfiyesini tetiklerken; anonim ve limited şirketlerde böyle bir durum söz konusu değildir. Ayrılık talebi halinde dahi şirket hayatiyetini sürdürmeye devam eder.

  2. Anonim ve limited şirketlerle ilgili muhtemelen hoşunuza gidecek bir diğer avantaj ise yatırım alma kolaylığıdır. Eğer dışarıdan yatırım almaya ihtiyacınız varsa –ki hemen her girişim bir noktada buna ihtiyaç duyar, anonim ya da limited şirket çatısı altında faaliyet yürütmek yatırımcılar nezdinde bir tür güven duygusu uyandırır. Zira sınırsız sorumlu olacakları bir işe yatırım yapma konusunda pek de istekli olmayabilirler.

  3. Sermayesi paylara bölünen bir şirketiniz olduğunda bu payları satmanın dışında, onları çalışanlarınız için motivasyon unsuru haline getirerek verimliliğinizi arttırmanız da mümkündür. Günün sonunda şirket üzerindeki sahipliği bu paylar üzerinden takip etmek çok daha kolay olacaktır.

Anonim ve limited şirketler her soruya cevap veren tılsımlı kurumlar değildir. Ancak sorumluluğun sınırlı olması onları çoğu girişim için şahıs işletmesi ya da adi ortaklıktan çok daha iyi bir seçenek haline getirmektedir. Her zaman olduğu gibi, hangi tüzel kişiliğin sizin için daha uygun olduğuna ilişkin fikir almak ve aklınızdakileri sormak için bize ulaşmaktan çekinmeyin.


22/05/19




Sorumluluk:  Bu sayfa altında sağlanan içerik tamamıyla bilgilendirme amaçlı olup hiçbir şekilde reklam, tanıtım vb. adlar altında değerlendirilemez, hukuki tavsiye olarak yorumlanamaz ve izinsiz olarak kullanılamaz. Bu makaleyi okumanız bizimle avukat - müvekkil ilişkisi kurduğunuz anlamına gelmeyecektir. Eğer daha detaylı bilgi edinmek isterseniz, Cihangir Hukuk yardımcı olmaktan memnuniyet duyar. Bize buradan ulaşabilirsiniz.

bottom of page