top of page

MUTFAK

Marka Tescili: 3 Adımda Marka Başvurusu Nasıl Yapılır?

Güncelleme tarihi: 12 Haz 2019

Evet, sonunda tereddüdü bırakıp logonuzu ve marka adınızı Türk Patent nezdinde tescil ettirmeye karar verdiniz. (Yazı boyunca her türlü marka varlığı için birlikte “marka” ibaresini kullanacağız.) Tebrikler! Fikri mülkiyet varlığınız için bir koruma kalkanı oluşturmak adına büyük bir adımdı. Ancak bu aşamayı, karşınıza nelerin çıkabileceği hakkında birkaç şey söylemeden geçseydik size büyük bir kötülük yapmış olurduk. Okuyacağınız yazıda başvuru süreci ve öncesine ilişkin bazı önemli detayları bulacaksınız.


Ayırt Edicilik – Markanız Ne Kadar Güçlü?


İlk olarak, önünüzdeki sürecin ne denli çetin geçebileceği konusunda daha iyi bir fikir verebilmek için markanızın Türk Patent nezdindeki kabul edilebilirlik “gücü” hakkında konuşalım. Makalenin bu bölümünün bağlamı doğrultusunda “kelime işareti” için de başvuru yapacağınız bir senaryoyu varsayıyoruz. Siz yalnızca görsel bir tasarım için tescil talebinde bulunacaksanız doğrudan Başvuru Süreci bölümüne atlayabilirsiniz.


Bir marka için tescil talebinde bulunduğunuzda, Türk Patent önünde yapılacak değerlendirmede seçtiğiniz işaretlerin ayırt edici olup olmadığı evleviyetle incelenir. Markanın ayrıt ediciliği incelenirken Türk Patnet tarafından dikkate alınan hususlar, markanın ilişkili bulunduğu mal ve/veya hizmetler, kamu algısı ve her başvurunun içinde bulunduğu somut koşullardır. Diğer taraftan başvuru neticesinde yapılacak tescil Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde bir koruma sağlayacağından, bahsi geçen kriterler ülkenin geneline hâkim olan dil, eğitim, kültür ve sosyo-ekonomik durum ekseninde ele alınır. Ayırt edicilik unsuru ile ilgili kesin sonuçlar veren bir formül bulunmamakla birlikte işlevsel olabilecek birkaç ipucundan söz edebiliriz.


Marka olarak kullanmak istediğiniz kelime işaretinin ayırt edicilik yönünden en güçlü olanları sözlükte anlamı bulunmayan ve tamamen hayal ürünü olan ibarelerdir. Örneğin Kodak®, Pepsi® ve Exxon® bu türden kelime işaretleri içeren markalardandır. Böyle bir kelime işaretini tescil etmek istediğinizde başvurunuzun kabul edilme ihtimalinin fazlasıyla yüksek olacağını söylemek mümkündür. Daha önemlisi ise sahip olduğunuz markanın benzersizliği sayesinde, hak sahipliğinizi sorgulamaya açabilecek potansiyel bir ihtilafla karşı karşıya gelme olasılığınızın oldukça düşük olmasıdır.


Marka olarak kullanabileceğiniz diğer bir kelime işareti türü ise tek başına bir anlamı bulunmakla birlikte markanızı ilişkilendirdiğiniz mal ya da hizmetle tamamen alakasız olan ibarelerdir. Bu şekildeki kullanımın en meşhur örneği bilgisayar üreticisi olarak yola çıkan Apple®’dır. “Elma” bir tarım ürününün adı olarak tescil edilmek istendiğinde reddi kaçınılmaz bir kelime işareti olacakken, elektronik ürünler için kullanıldığında tarihin en başarılı şirketinin zihinlerde yer eden tescilli markası oluvermiştir. Anlayacağınız bu örneğe benzer başvuruların kabul edilme olasılığı da fazlasıyla yüksektir.


Tescil talebinde bulunduğunuz markanız her zaman mal ya da hizmetlerinizle tamamen ilgisiz olmak zorunda değildir. Öyle ki, seçeceğiniz kelime işareti onu ilişkilendirdiğiniz mal ya da hizmetinizin doğası ile ilgili dış dünyaya bir fikir veriyor da olabilir. Örneğin; uçaklar için Airbus® markasının kullanılması bu şekilde bir kullanımdır. Ya da her geçen gün daha da popülerleşen ve “Internet” kelimesinin kısaltılmış hali olan “Net” ile “Sinema” kelimesinin eş anlamlısı “Flicks”in mutasyonu olan “flix” ibarelerinden meydana gelen Netflix® de yine böyle bir örnektir. Diğer taraftan bu kategoride bir marka kullanımı, seçim aşamasında yeterli özen gösterilmediği takdirde ciddi bir reddedilme ihtimali de barındırır. Bu sebeple markanızın, ilişkili olduğu mal ya da hizmetin genel-geçer ismine çok fazla yaklaşmadığından emin olmalı ve gerekiyorsa birtakım değişiklikler yapmalısınız.


Biraz da kesin olarak reddedilecek kullanımlardan bahsedelim. Seçtiğiniz kelime işareti bütün bir hizmet ya da mal sınıfının adıysa markanızın tescil edilerek korunması mümkün değildir. Zaten biraz düşündüğünüzde böyle bir tescilin o mal ya da hizmeti satanların tamamının faaliyetlerini otomatik olarak sona erdireceğini görebilirsiniz. Örnek olarak Aspirin, Akıllı Telefon ya da E-Mail verilebilir. Ya da az evvel bahsettiğimiz elmayı hatırlayın. Siz elma satıyorsanız “Elma” ibaresini bir ticari marka olarak tescil edemezsiniz. Diğer taraftan bu ibareleri markanızın asli unsuru olmaksızın bir kelime öbeği içerisinde kullanarak tescil ettirmeniz ise belli şartların varlığı halinde mümkündür. Ancak her durumda ince eleyip sık dokumanız gerekecektir.


Marka olabilecek işaretler meselesi bu yazının sınırlarının çok ötesinde tek başına bir kitap konusudur. O nedenle şu an için yalnızca bazı işlevsel ipuçları vermekle yetiniyoruz. Bu aşamada profesyonel bir hukuki desteğe başvurmanız girişiminizi sağlam temellere oturtmak için oldukça hayatidir.



Ön Araştırma


Potansiyel markanızın ayırt ediciliği üzerine düşünüp hangi işaretleri marka olarak kullanacağınızı seçtikten sonra, paranızı boşa harcamadığınızdan emin olmak için başvuru öncesi birtakım kontrollere ihtiyaç duyarsınız. Bu kontrol, Türk Patent veri tabanında anlam, ses ve/veya görünüm bakımından markanızla aynı veya çok benzer herhangi bir markanın bulunup bulunmadığının araştırılması anlamına gelir. Ancak bu araştırma markanızı tescil ettirmek istediğiniz mal ya da hizmet sınıfı dahilinde yapılacaktır. İşte bu yüzden birbirinden farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketler mal ya da hizmetleri için aynı kelime işaretini tüketicilerde bir kafa karışıklığı yaratmadan kullanabilmektedir. Örneğin “Tiger” işareti Singapur’da; aynı anda krem, bira ve havayolu markası olarak müşteriler nezdinde bu ürün ya da hizmetlerin tek bir şirket tarafından üretildiği/verildiği algısı yaratmadan kullanılmaktadır.


Ön araştırmanın amacı markanız için tescil başvurusu esnasında yapılacak incelemelerde neler yaşanabileceğini öngörmektir. Araştırmayı yapacak olan profesyonel, başvuru aşamasına geçmenizin uygun olup olmadığını inceleyecek ve aynı sınıfta sizin markanıza benzer başka bir markanın varlığını tespit etmesi halinde yeniden çalışma masasına dönmeniz gerektiğini tavsiye edecektir. İşte burası acı verici bir kısım olabilir zira kimse listesinin en üstündeki tercihi kullanamayacağını duymak istemez. Ancak bunu sonradan duymak yerine en baştan bilmek çok daha iyidir. Böylelikle ürün ya da hizmetlerinizin markalaşması için harcadığınız onca kaynaktan sonra her şeyi sil baştan yapmak zorunda kalmazsınız.


Başvuru


Marka olarak kullanmak istediğiniz işaretler ön araştırmadan temiz çıktığında asıl heyecan verici kısım başlıyor demektir. Türk Patent ilk olarak markanızın türünü ve hangi sınıfta başvuru yapmak istediğinizi soracaktır. Uluslararası Nice Anlaşması uyarınca markanızın da dahil olacağı mal ve hizmet türlerini geniş bir yelpazede kapsayan 34’ü mal ve 11’i hizmet olmak üzere toplam 45 farklı sınıf bulunmaktadır. Her bir sınıf içerisinde ilgili mal ya da hizmet türleri için özelleşmiş alt tanımlar bulunmaktadır. Başvurunuz dahilinde; markanızı kullanmak istediğiniz o sınıf içerisindeki tüm alt tanımları seçmeniz mümkündür. Zira Türk Patent başvurunuzu sınıf bazında ücretlendirir, alt tanımlar bazında değil. Yani başvurunuzu 40. Sınıf için yaptığınız varsayımında; yalnızca 40-03 kodlu “Fotografik ve sinematografik ürünlerin işlenmesi hizmetleri, banyo, baskı ve foto gravür hizmetleri” alt tanımını değil, bu sınıf içerisindeki diğer tüm alt tanımları da ek bir ücret ödemeden seçebilirsiniz. Bunun yanında aynı başvuru ile başka sınıflar için de tescil talebinde bulunmanızın önünde bir engel yoktur. Ancak başvuru ücretinin her ek sınıf için bir kat daha artacağını aklınızda tutmalısınız.


Başvurunuzu yaptıktan sonra markanız ilk olarak şekli yönden incelenir. Seçtiğiniz işaretlerin marka olabilecek bir işaret olup olmadığının incelendiği bu değerlendirme neticesinde bir eksikliğe rastlanmazsa bu kez mutlak red sebepleri yönünden bir inceleme yapılır. Bu aşamayı da geçtiyseniz markanız Resmi Marka Bülteni’nde iki ay süreyle yayınlanır. Bülten yayını temelde Türk Patent’in markanızın tescil edilmemesi için bir neden bulunup bulunmadığını kamuya sorma şeklidir. Bu zaman zarfında üçüncü kişiler markanızın çeşitli yönlerden tescil edilemeyeceği ile ilgili itirazlarını yapabilir. Bu itirazlardan bir sonuç çıkmaması durumda ise evet, markanız tescil edilir! Ve duvara asmak için o markanın artık size ait olduğunu gösteren ışıltılı bir tescil belgesi alırsınız! Kutlamayı nasıl yapacağınız size ise kalmıştır.


Tüm bu karmaşanın örnekteki gibi sorunsuz şekilde neticelenmesi için bize ulaşmaktan çekinmeyin. Elbette bir fincan kahve ve biraz sohbet için ücret talep etmiyoruz.


08/06/19



İlgili Kaynaklar:


Sorumluluk:  Bu sayfa altında sağlanan içerik tamamıyla bilgilendirme amaçlı olup hiçbir şekilde reklam, tanıtım vb. adlar altında değerlendirilemez, hukuki tavsiye olarak yorumlanamaz ve izinsiz olarak kullanılamaz. Bu makaleyi okumanız bizimle avukat - müvekkil ilişkisi kurduğunuz anlamına gelmeyecektir. Eğer daha detaylı bilgi edinmek isterseniz, Cihangir Hukuk yardımcı olmaktan memnuniyet duyar. Bize buradan ulaşabilirsiniz.

bottom of page