İster bir biyografiyi tasvir edin ister özel ya da kamusal bir figürün hayatını belgeselleştirin ya da etrafınızdaki insanlardan hareketle kurgusal olduğunu düşündüğünüz kahramanlar yaratın, hikayeler her zaman belirli insanların etrafında döner. Unutmamanız gereken şey, insanların kendileri hakkında ne söylediğinizi önemseyebileceğidir.
İnsanların, onları nasıl tasvir ettiğinizle ilgili şikâyet edebilecekleri herhangi bir sebep bulunmasa da (zira siz harika bir film yapımcısı olup onları tam da olması gerektiği gibi gösterebilirsiniz) hayatlarına ilişkin detayların yer alacağı bir film çekmeden önce, yazılı bir izin almanız veya sözleşme yapmanız her zaman daha iyi bir yoldur. Böylece sorunsuz bir film yapım süreci için ilk ve en önemli adımı atmış olursunuz.
Kişilik Hakları Nelerdir?
Belirli bir kimsenin hayatına ilişkin detayların beyaz perdede anlatılabilmesi için film yapımcısına izin veren sözleşmeler kural olarak geçerlidir. Bu sözleşme ile hem filminizin kahramanı ile iş birliği yapma şansını elde eder hem de dava edilme endişesinden kurtulursunuz. Böyle bir sözleşmeye ihtiyaç duyup duymadığınızı tespit edebilmek için iki faktörü değerlendirmeniz gerekir. İlki; o kişiye ilişkin eserinizde kullanacağınız bilgilerin, nitelik itibariyle özel mi yoksa kamusal mı olduğu, diğeri ise o kişinin hayatta olup olmadığıdır.
Özel vs. Kamusal
Meydana gelen olaylar ve olgular, çoğunlukla kamusal alanda cereyan eder. Hiç kimse geçmişteki bir tarihin ya da gökyüzünün mavi olduğu gerçeğinin sahibi olamaz. Benzer şekilde bir kimsenin hayatı ile ilgili olgular da kamusal alanda vücut bulur. Eğer bir de filminizde yer verdiğiniz kimse ünlü biri ise; hayatına ilişkin detayların kamusal nitelikli olma ihtimali, özel yaşamına ait olma ihtimalinden çok daha yüksektir. Diğer taraftan filminizde anlattığınız hikâye tanınmamış bir kişiye aitse, (muhtemelen filminiz o kişinin toplum tarafından tanınmasının yegâne sebebi olacaktır) onun hayatı büyük olasılıkla kamusal nitelikte değildir ve yaşamına ilişkin detayları anlatma yetkisini edinmeniz gerekir.
Bilmeniz gereken bir diğer konu ise kimsenin kendi yaşamı üzerinde telif hakkı sahibi olmadığıdır. Bir film yapımcısı olarak, kamusal olgulara dayandığı sürece fikri mülkiyet haklarını ihlal kaygısı gütmeden orijinal eserler üretmeniz mümkündür. Ancak daha önce anlatılmış bir hikâyeyi, tam da daha önce anlatıldığı şekliyle anlatamazsınız.
Eğer bu tartışmanın neresinde olduğunuzu kestiremiyorsanız, kendinize sadece şu soruları sorun: Orijinal hikayenizi zaten bildiğiniz olgular üzerine mi dayandırıyorsunuz? Ya da daha önceden anlatılmış bir hikâyeyi yeniden mi anlatıyorsunuz? Her iki durumda da bu detayları anlatma yetkisini edinmek iyi bir fikirdir. Lâkin ikinci soru ile muhatapsanız bunu kesin olarak yapmanız gerekir. Diğer taraftan sizin için doğru soru ilki ise eseriniz aynı zamanda telif hakları kapsamında da korunabilecektir.
Ölü Ya Da Diri
Hayatta olan bir kimsenin, özel yaşamına yapılabilecek saldırı ve müdahalelere karşı birtakım yasal hakları vardır. Hukuk düzleminde bu haklar için kişilik hakları kavramını kullanıyoruz. Filminizde, hayatta olan birisinin yaşamından bazı hikayelere yer verdiğinizde; bir taraftan öyküsünü istediğiniz gibi anlatmanız konusunda size izin vermesi diğer taraftan da iş birliği yapması için o kişi ile bir sözleşme akdedebilirsiniz. Hayatta olmayan birisi ise elbette filminize karşı dava açamaz. Lâkin varisleri açar. Bu sebeple, bir kişinin ölümünün ardından onunla ilgili bir film çekmek istediğinizde de kişilik hakları ile olan meselenizin kapandığından bahsedemeyiz. Ölenin yakınları, hayatını kaybeden kişinin şeref ve haysiyetine ve/veya mahremiyetine dair hukuka aykırılıklar içeren eserler karşısında doğrudan kendi kişilik haklarına dayanarak hukuki koruma mekanizmalarını işletebilirler. Eğer hikayesini filmleştirdiğiniz merhum, tanınan ve fikri mülkiyete konu eserleri olan birisi ise; muhtemelen filminizde eserlerinden parçalar kullanmak istersiniz. Bu sebeple yakınları ile olan temasınız çok daha önem arz eder. Dolayısıyla her durumda bu kişinin hayatına ilişkin detayları anlatma yetkisinin alınması faydalı olacaktır.
Filminiz İçin Bütün Bu İzinleri Almanız Şart Mı?
Açık konuşmak gerekirse şart değil. Ancak bu durum sizi iki şekilde savunmasız bırakabilir. İlk olarak, eğer filminizin kahramanı olan kimse ile birlikte çalışıyorsanız; yazılı izin almadığınız ya da bir sözleşme yapmadığınız senaryoda, projeden vazgeçerek sizi hikayesini kullanmaktan men etmesi gibi bir risk her aşamada var olacaktır. Biliyorsunuz ki böyle bir şey vuku bulduğunda ortada film falan kalmaz. Kahramanınızla birlikte çalışmadığınız opsiyonda ise kendinizi her an bir dava ile karşı karşıya bulabilirsiniz.
Yani… Bütün bu izinleri almanız şart mıdır? Hayır. Alsanız çok daha iyi olmaz mı? Kesinlikle! Bu konuda hukuki desteğe ihtiyaç duyarsanız bizi nerede bulabileceğinizi biliyorsunuz.
15/06/19
İlgili Kaynaklar:
Sorumluluk: Bu sayfa altında sağlanan içerik tamamıyla bilgilendirme amaçlı olup hiçbir şekilde reklam, tanıtım vb. adlar altında değerlendirilemez, hukuki tavsiye olarak yorumlanamaz ve izinsiz olarak kullanılamaz. Bu makaleyi okumanız bizimle avukat - müvekkil ilişkisi kurduğunuz anlamına gelmeyecektir. Eğer daha detaylı bilgi edinmek isterseniz, Cihangir Hukuk yardımcı olmaktan memnuniyet duyar. Bize buradan ulaşabilirsiniz.
Comments